Bu Blog'da Ara

25 Kasım 2014 Salı



KARA SEVDANIN BEDELİ 



Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde deve tellal, pire berber iken... Ben bağda üzüm bekler,derede odun yükler iken, bir varmış bir yokmuş..bir krallık varmış bu krallığın endamlı mı endamlı,yakışıklı mı yakışıklı bir prensi varmış.Bu diyarda prensi gören her kız aşık olurmuş.Ama prensin sevdiği kız ondan hoşlanmazmış ve sevdiği kızın kuzeniyle nişanlı olduğunu öğrenmiş.Kızın onu artık sevemeyeceğini bilerek umutsuzluğa kapılmış.Bir gün Kral oğlunu salonuna
çağırtmış yanında da Güney lordu ve onun kızı varmış
"Oğlum artık büyük adam oldun benden sonra kral olacaksın her kralın bir kraliçeye ihtiyacı vardır" demiş 
Durumu anlayan prens güney lordu kızıyla evlenmek zorunda kalacağını anlamış.Daha sonra kız ve prens bir odada birbirini tanıyabilmeleri için yalnız bırakılmış.Kız;"Sizi küçüklüğümden beri seviyorum umarım size laik bir eş olurum"dedi.Prens sessiz kaldı Kız ; "Ne oldu prensim neden konuşmuyorsunuz?" diye sordu.Prens " özür dilerim " dedi "sizinle evlenemem benim kalbim bir başkasına ait" dedi.Kız şok oldu ve aynı zamanda üzüldü "Peki kim bu kız?" diye sordu.Prens "Kuzey lordunun kızı" diye cevap verdi.Kız çok şaşırtmıştı çünkü kuzey lordunun kızının nişanlısı olduğunu biliyordu.Bu diyarda bütün kızların prense hayran olmasına rağmen o,onu sevmeyen tek kıza aşık olabilmişti.Kız kıskançlığın verdiği öfkeyle aklına haince bir plan geldi.Babasının adamları olan casus ve askerlerine kuzey lordu kızını kaçırmalarını istedi ve kaçırıldığı yere krallığın simgesi olan ejderhalı kraliyet kostümünden yırtık bir parça bırakmalarını istedi.Askerler emre uydu kızı kaçırdı ve kraliyet hücresine gizlice koydu.Diyar yandan kızın nişanlısı,nişanlısının prens tarafından kaçırıldığını düşünmeye başlamıştı ve ordusunu topladı emrinde ki devlere,askerlere,cinlere haber saldı hepsi toplandı.Kral'ın şehrine doğru yola çıktılar.Bu arada haberi duyan kral,ordusunu ve üç başlı ejderhasını savaş için hazırlamaya başlamış.Büyük ordu Kral'ın şehrinin kapılarına dayandıktan sonra kamp kurulmuş ve Kralın yanına bir elçi yollanmış.Elçi kralın yanına vardığında "Tek şartımız lordumuzun nişanlısını geri vermeniz yoksa savaş kaçınılmaz" olacaktır dedi.Bunu duyan kral "Biz kimsenin nişanlısını kaçırmadık isterseniz gelin hücreleri kontrol edelim" dedi.Hücreleri gezerken kızı buldular ve Elçi "Kralım sizin yalan söyleyeceğinizi düşünmemiştim lütfen leydimiz serbest bırakın bu savaş başlamadan bitsin" dedi Kral "Burada neler oluyor bu kızı buraya kim getirdi" bağırdı.Sonra kral prensin üstüne doğru birden yürüdü ve sinirli bir şekilde "Bu konuda hakkında bir şey biliyor musun!?" diye sordu.Prens şaşırmıştı "Hayır babacığım ben kimseyi kaçırmadım onun burada olduğunu bilmiyordum" dedi.Kral leydiyi serbest bıraktı.Ordular kralın şehrinin kapısından geri çekildi.Ama Kral bu konunun peşini bırakmaya niyetli değildi.Kral emrindeki cinleri çağırıp bu konu hakkında gizli bir araştırma başlattı cinlerine prens de dahil belirli kişileri görünmez şekilde takip etmelerini söyledi.Ertesi gün güney lordunun kızı prensi ziyarete geldi."Bugün nasılsınız prensim" diye sordu Prens sustu "Prensim?" diye seslendi leydi "Prensim iyi misiniz"? Prens ani bir şekilde "Sevdiğim kızı sen mi kaçırmıştın!?" diye bağırdı.Leydi dayanamadı "Evet ben kaçırttım savaş da ölmesini umuyordum öldüğünde de artık onu değil beni sevecektiniz" diyerek itirafta bulundu.Bunu duyan Prensin ağzı açık kaldı aynı zamanda prensi takip eden cin kralına haber yolladı.Durumu öğrenen kral Güney Lorduna konuyu anlatarak çocuklarının evlenemeyeceğini söyledi.Durumu duyan leydi çok üzüldü "Sevdiğimi elde edeyim derken sevdiğimden oldum ah akılsız başım" diye başına vurdu,devlet huzurunu bozma ve cinayet teşebbüsünden ömür boyu hapsedildi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder