Bu Blog'da Ara

23 Kasım 2014 Pazar

(Tür:Masal) Sefiloğlan ile Perikızı


Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Pireler berber iken, develer tellal iken… Çok uzak bir ülkede çok zalim ve zengin bir Tüccar yaşarmış. Tüccarın yanında Sefiloğlan diye bir çocukla babası çalışıyormuş. Tüccar bir kuruş bile vermeden onları gece-gündüz köle gibi çalıştırırmış. Gel zaman-git zaman Sefiloğlan’ ın babası bu çalışmaya dayanamayıp yatağa düşmüş. Tüccar, Sefiloğlan’ ı yanına çağırıp "Babanın hastalığını iyileştiririm ama bir şartım var" demiş. Sefiloğlan hemen atlamış "Ne isterseniz yaparım. Yeter ki babam iyileşsin". Tüccar, "Güzel öyleyse... Çok uzaklarda, Kaf dağının ardında dünyalar güzeli bir kız yaşıyor derler. Ama bu kızı ne gören olmuş, ne de yanına ulaşabilen. Gidenler geri dönmemiş. Eğer o kızı bulup, benim karım olmasını sağlarsan, o zaman babanı iyileştiririm" demiş. Sefiloğlan mecbur kabul etmiş. Hazırlanıp, yola koyulmuş. Az gitmiş, uz gitmiş... Dere, tepe düz gitmiş. Sonunda Kaf dağının arkasına varmış. Bir de bakmış ki ilerde yaralanmış, acıyla kıvranan bir ayı var. Bu ayı çok korkunç gözükse de Sefiloğlan korkusunu yenip ona yardıma gitmiş. Yarasını iyileştirmiş ve uzun zamandır su içmeyen ayıya su almak için dereye gitmiş. Suyu alıp geri döndüğünde bir de bakmış ki ayının yerinde dünyalar güzeli bir kız duruyor. Sefiloğlan korku ve şaşkınlıktan ne yapacağını bilememiş. Perikızı, “sakin ol Sefiloğlan. Ben, kötü kalpli bir cadının büyüsü yüzünden yıllardır ayı görüntüsündeydim. Bu büyüyü ise ancak bana gönülden, iyilikle yaklaşıp yardım eden kişi bozabilirdi. “Şimdi dile benden ne dilersen” demiş. Sefiloğlan, “Buradan çok uzakta benim hizmet ettiğim bir Tüccar var. Eğer seni Tüccara götürebilirsem; hasta olan babamı iyileştirecek” demiş. Perikızı bu teklifi kabul etmiş. Hemen yola koyulmuşlar. Günlerce yol gittikten sonra Tüccarın evine varmışlar. Sefiloğlan “Ben sizin istediğinizi yerine getirdim. Şimdi siz de babamı iyileştirin” demiş. Tüccar “Ben öyle bir söz verdiğimi hatırlamıyorum. Hasta bir adamla onun sefil oğlu bir işime yaramaz. Babanı da al git evimden” demiş. Sefiloğlan ne kadar yalvarsa da nafile. Tüccar acımamış. Sefiloğlan babasını da alıp geceyi geçirecek bir yer aramaya koyulmuş. Bu arada Perikızı, Sefiloğlan ve babasına yapılan haksızlığı düşünüyor. Onlar için yapacak bir şeyler arıyormuş. Sonra aklına bir fikir gelmiş. Kendisini sihirle yeniden ayıya dönüştürmüş. Yatağa uzanıp yorganı üstüne çekmiş ve Tüccarı beklemeye başlamış. Tüccar odaya gelip yorganı açmış ve kocaman bir ayıyla karşılaşınca o kadar korkmuş ki oradan, bir daha geri dönmemek üzere kaçmış. Perikızı hemen Sefiloğlan ve babasını çağırmış. Hasta babaya bir iksir içirip iyileştirmiş. Perikızı ile Sefiloğlan 40 gün 40 gece süren bir düğünle evlenmişler ve Tüccarın evinde hep birlikte mutlu mesut yaşamışlar. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder