Güzel , huzurlu bir gün ve günlerden perşembeydi .Operadan çıkmış en sevdiğim bisikletimle evin yolunu tutmuştum . Evin yolunu kısaltmak için ormanın içinden gitmeye karar verdim .Ormana girdiğimde ulu bir çınar ağacının altında minik elleri , kabarık tüyleri , pörtlek gözleri olan bir sincap görmüştüm . Onu sevmek için yanına yaklaştığımda benden kaçmaya başlamasına rağmen onu sevmeyi çok istiyordum ve peşinden gitmeye başladım . Biraz zaman geçtikten sonra yolumu kaybettiğimi anladım . Koştururken karşıdan yaşlı ve çirkin yüzlü adam bana doğru ilerliyordu . Korkup yönümü değiştirdim . İyice kaybolmuştum , biraz ilerledikten sonra karşıma söğüt ağacının tepesinde tahtaları siyahlaşmış vir ev çıktı . İrkildim ..
Bomboş ve korkutucu bir evdi bu . Bu evin karşısında bulunan bir ağacın altına oturdum hem aç bir hayli yorgundum . Açlığım merakımın önüne geçti o anda . Çıktım hızlı hızlı o eski ağaç eve kapıyı açıp açmamak arasında kararsız kaldım bir süre ama o anda geldiğim yol üzerinde o yaşlı adamı gördüm . Adamı ıssız bir daha görünce korktum ve girdim bir anda içeriye .. Bir şeyler yeyip , uyuya kaldım. Sonra o adam geldi . Uyandırdı beni , oldukça ürkmüştüm . Beni sakinleştirip masaya oturduk ve uzunca sohbet ettik . Adam çirkin olması nedeniyle herkes ondan kaçıyor diye ormana yerleşmiş . Ve çok yalnızmış . Anladım ki tipine göre yargılanmamalı insan , çünkü bu çirkin adamın kalbi çok güzelmiş . O gün karar verdim ki haftada 3 gün yanına gelip sohbetler etmeye ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder