Bu Blog'da Ara

12 Ocak 2015 Pazartesi

Tür: Hikaye






Sabah 11'de alarmın çalmasıyla uyanmıştım .  Bir süre yatakta döndükten sonra yatağımdan çıktım . Pencereye yöneldim . Camı açtığımda dışarıdan gelen toprak kokusunu aldım . Bu havalar en sevdiğimdi .. Hemen üstümü değiştirdim . Annemin hazırladığı bin bir çeşit kahvaltıdan ayaküstü atıştırıp dışarı çıktım . Evimizin karşısındaki eski Opera Salonunun önünde her sabah güzel iki lafı , bir tebessümüyle bana neşe veren , kırışık gözüken vücudunun altında bir çocuğun olduğuna her zaman inandığım Hasan dede'yi gördüm . Diğer günlerin aksine bugün suratı bir hayli asıktı . Usulca yanına yaklaşıp , tüm içtenliğimle neden mutsuz olduğunu sordum . Anlatmak istemediğini söyledi . Yanına oturarak devam ettim . Ben bir sıkıntım olduğunda birine anlatamam . O yüzden doğayla konuşurum , rahatlarım . Orman özellikle böyle yağmurdan sonra buram buram toprak , huzur kokar . Benimle gelmek ister misin ? diye ekledim . Hasan dede beni çok severdi bu yüzden olsa gerek ısrarlarım sonucu beni kırmadı . Ormana doğru yürümeye başladık . Yol üstünde Mehmet abi'nin dükkanının önünde durduk . Mehmet Abi orta yaşlı , renkli gözlü , siyah saçlarının arasında birkaç tane beyazı olan bir bisiklet kiracısıydı . ''Hasan dede neden buraya geldik . '' diye   sorarken  , beni 2 dakika beklemesini rica ettim . Bir hışımla içeri girdim . Bayramdan beri biriktirdiğim son parayı Mehmet abiye vererek 2 bisiklet kiraladım . Bisikletlerle Hasan dedenin yanına gittiğimde gözleri parladı . Bir iki dakika naza çeksede daha sonra bindi . İlk dakikalarda düşüp siyah kazağını lekelese de daha sonralarında o asık suratlı dede gitti yerine mutluluktan uçan Hasan dede geldi ...






                Deren ERDAĞI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder